Diyabetle İlk Karşılaştığımda Yaptığım 3 Hata
Diyabet teşhisi aldığım gün, doktorun odasından çıkarken kafam allak bullaktı. “Şeker hastalığı mı? Ben mi?” diye düşünüyordum. İlk haftalar, ne yapacağımı bilmeden geçti. Bu makalede, diyabetle ilk karşılaştığımda yaptığım 3 büyük hatadan ve onlardan aldığım derslerden bahsedeceğim. Bu hatalar, şekerimi dengesizleştirdi ve beni zorladı, ama şimdi geriye bakıp gülüyorum. Belki size de yol gösterir! Daha fazla bilgi için Günlük Hayatta Kan Şekerini Kontrol Etmenin 10 Pratik Yolu yazımıza göz atabilirsiniz.

İçerik Tablosu
1. Her Şeyi Bir Anda Değiştirmeye Çalışmak
Teşhisi duyduğumda, “Artık her şey farklı olmalı” dedim. İlk gün eve geldim, mutfağa daldım ve ne var ne yok değiştirmeye karar verdim. Ekmek, tatlı, meyve, hatta sevdiğim peyniri bile yasakladım. “Böyle yaparsam şekerim düzelir” diye düşünüyordum. İlk iki gün kendimi iyi hissettim, ama üçüncü gün halsizlik bastırdı. Şekerim bir sabah 80’e düştü, ellerim titriyordu. Doktorumu aradım, “Yavaş ol, vücudun şoka girer” dedi. Meğer bir anda her şeyi bırakmak, diyabetle ilk karşılaştığımda şekerimi dengesizleştirmiş. Beyaz ekmek yerine tam buğdaya geçtim, tatlıyı ölçülü yemeye başladım. Bir hafta sonra şekerim 110-130 arasında sabitlendi. Sabırlı olmayı öğrendim.
2. Şeker Ölçmekten Kaçınmak
Diyabetle ilk günlerde, şeker ölçüm cihazını elime almak bile istemiyordum. “Ya yüksek çıkarsa, ya bir şey yanlış yapıyorsam?” diye korkuyordum. Cihazı çekmeceye koydum, gözden uzak olsun dedim. Ama bir sabah uyandığımda kendimi çok halsiz hissettim, başım dönüyordu. Mecburen ölçtüm: 200! Şok oldum, neyin yanlış gittiğini bilmiyordum. Doktoruma anlattım, “Ölçmekten kaçarsan kontrol edemezsin” dedi. Haklıydı, ölçmediğim için fark edemedim. Düzenli ölçmeye başladım; sabah, yemeklerden 2 saat sonra. Bir gün akşam yemeğinden sonra 160 çıktı, fazla pilav yediğimi fark ettim. Ölçmek, diyabetle ilk karşılaştığımda kontrolü ele aldı.
3. Her Duyduğuma İnanmak
Diyabetle ilgili herkesin bir fikri vardı, ben de ilk zamanlar hepsine kulak asıyordum. Bir komşum, “Tarçın iç, şekerin düşer” dedi. Her şeye tarçın katmaya başladım: çay, yoğurt, çorba! Bir hafta tarçınla yaşadım, ama şekerimde değişiklik olmadı. İnternette “Karnabahar suyuyla diyabeti yendim” yazıları okudum, suyunu içtim, midem bulandı, şekerim aynı kaldı. Doktoruma anlattım, “Bana sormadan inanma” dedi. Tarçın biraz faydalıymış, karnabahar suyu palavra çıktı. Bir arkadaşım “Limonlu su iç” dedi, doktoruma sordum, “Fazla limon şekeri düşürebilir” dedi. Gerçek bilgiye yönelmek, diyabetle ilk karşılaştığımda en büyük dersim oldu.
Sonuç: Hatalardan Güç Alın
Bu 3 hata, diyabetle ilk karşılaştığımda yaşamayı öğrenmemi sağladı. Her şeyi bir anda değiştirmek yerine sabırlı olmayı, şeker ölçmekten kaçmak yerine düzenli takip yapmayı, her duyduğuma inanmak yerine doktoruma güvenmeyi öğrendim. İlk zamanlar panikle yanlış yollara saptım, ama sakin kalıp doğru bilgiye yöneldim. Bir gün şekerim 120’de sabit kaldığında, “İşte bu!” dedim. Diyabetle yaşamak hatalarla dolu bir yolculuk olabilir, ama bu hatalar sizi güçlendirir. Yeni teşhis aldıysanız, yalnız değilsiniz. Doktorunuza danışarak kendi yolunuzu bulun!
Kaynakça
- Türkiye Diyabet Vakfı, “Yeni Teşhis Alanlar İçin Rehber,” turkiyediyabetvakfi.org
- Sağlık Bakanlığı, “Diyabetle İlk Adımlar,” saglik.gov.tr
- Amerikan Diyabet Derneği, “Diyabetle Başlangıç,” diabetes.org

Benin insülin direncim var. Hiç dikkat etmiyorum. Bu gidişle diyabet yakın gözüküyor.